Pastırma, sucuk ve Erciyes

Pastırma, sucuk ve Erciyes :Anadolu’nun parlayan şehri Kayseri ve boynundaki inci Erciyes Dağı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor

Memleketim Kayseri’ye bir gün turist olarak gideceğim hiç aklıma gelmezdi. Ben şehri tanıdığımı düşünürken bu geziyle epey yanıldığımı gördüm. Anı Tur’un davetiyle gittiğim Kayseri’nin bütün alamet-i farikalarını gördüm. Bana kalırsa şehrin en güzel yanı sessizliği ama hayattan da geri kalmıyor. En önemlisi de spor etkinlikleri. Bunlara da Erciyes Dağı ev sahipliği yapıyor. Dağ Anadolu’nun tam ortasında bağdaş bir kurmuş derviş gibi şehre gelenleri selamlıyor. Erciyes için daha neler deniyor neler; “zaman kuyusundan sonsuzluk çeken koca çıkrık”, “en uzak yıldızın yeryüzündeki en görkemli çıngısı” yani kıvılcımı, “Kayseri’nin boynuna takılı inci”… Arabadan inip Erciyes’e adım attığım an derin bir nefes aldım. “Hava ne güzelmiş” deyip gülümserken birden burnum kanamaya başladı! Oksijen çarptı iyi mi… Kendime gelir gelmez güneşli havada kayak yapmak için kar kıyafetlerimi giydim, ekipmanları aldım başladım tırmanmaya. Sahi bir ayrıntıyı söylemeyi unuttum, hayatımda ilk kez kayak yapacaktım!

ÖYLE BİR KAYDIM Kİ…

Başta kafamda oluşan intiba şuydu: Kayarım ne var ki bunda? Gelin görün ki işler pek öyle olmuyormuş. Tepenin başına geçmiş, havalı havalı dururken kendimi uluslararası profesyonel bir kayakçı gibi hissettim. Taa ki düz gitmeyi başa ramadığımı, kayarken geri geri gittiğimi anlayana kadar. Kayamadığım gibi ayakta da duramıyordum. Yetmezmiş gibi hızımı alamayıp kalabalığın içine daldım, sonra da çanak çömlek patladı. Turisti ve müdavimi bol kayak merkezi önümüzdeki yıl genişletilecekmiş, kayakseverlere gün doğacak ama ben kayanları uzaktan izlemeyi tercih ederim. Kaymaktan vazgeçip şehir turuna katılmaya karar verdim. Yerli ve yabancı turistin en çok ilgisini çeken bir yönü Kayseri mutfağı. “Kente gidildiği zaman ne yenir?” sorusunun cevabı belli; ya mantı, ya sucuk, ya da pastırma. Ama öyle bir pastırma ki 200 metre ötedekiler sizin Kayseri’de pastırma yediğinizi anlayacak! Bu şehrin tadı başka türlü çıkmaz deyip 2 gün boyunca gece gündüz pastırmalı sucuklu pide, pastırmalı sucuklu yumurta, pastırmalı sucuklu fasulye hatta direkt pastırma ve sucuk yedik. Öyle ki ekiptekilerden bazıları rüyasında bile pastırma ve sucuk yediğini anlattı. Nasıl yenmesin, öyle lezzetli ki…

HEM ÜCRETSİZ HEM DE DİJİTAL

Kayseri sadece bunlardan ibaret değil, kültürel ve tarihi açıdan da çok zengin. Aslında Kayseri, Erciyes Dağı’nın eteklerine kurulmuş 6 bin 500 yıllık modern bir Anadolu şehri. Kendine has hikâyeleri ve mimarisi olan Camiikebir, Hunat Hatun Külliyesi, Roma Kalesi, Kapalı Çarşı, Kültepe Höyüğü gibi birçok yer var. Kayserili Mimar Sinan’ın kendi memleketinde sadece bir eseri var, Kurşunlu Camii ki o da pek bilinmiyor. Aurası başka, mutlaka görün. Ama en dikkat çeken yer Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi. Anlatılanlara göre zamanında Avrupa’da akıl hastaları büyücü ya da büyülenmiş olarak kabul edildiğinden onları yakarlarmış. Fakat Kayseri’nin merkezindeki bu şifahanede akıl hastaları, su ve müzik ile tedavi edilirmiş. Medeniyetin beşiğindeki şehir günümüz gelişmiş ülkelerinin çok ilerisindeymiş… En üzücüsüyse Kayseri Kalesi’ni gezememek oldu, restorasyona girmiş. Kent merkeziyse cıvıl cıvıl. Taksim Meydanı’ndan daha büyük görünen bir meydanda dolaştığınızda ve etrafta “ücretsiz internet” yazılarını gördüğünüzde bir hayli şaşırıyorsunuz. Ama en önemlisi de müzelerin hem dijital hem de ücretsiz olması.

İster seyret ister fotoğrafla

Kayseri’nin doğal güzellikleri de bir başka. Özellikle de fotoğrafçılar için harika destinasyonlar keşfettim. İster fotoğraflayın, isterseniz de doğa yürüyüşleri yaparak manzaranın tadını çıkarın… Yahyalı Derebağ Şelalesi ve civarındaki köyler, Aladağ ve etekleri, flamingoları günbatımında seyredebileceğiniz Sultan Sazlığı, Erciyes Dağı’nın uzaktan en iyi manzarasını sunan Şeker Gölü, yaza doğru buzların erimesiyle oluşan Yedigöller, mikro çekimler yapabileceğiniz Hacer Vadisi, serinlemek ve huzur bulmak için en doğru yer Kapuzbaşı takım şelaleleri, yeşilliklerle iç içe olan Palaz Ovası ve içindeki Tuzla Gölü söz ettiğim destinasyonlar arasında.