Türkiyedeki kayak merkezleri bilinmiyor

Türkiyedeki kayak merkezleri bilinmiyor :Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu, Türkiye’de 51 kayak merkezinin bulunmasına rağmen yılda 30 binden fazla kayakseverin yurt dışındaki tesisleri tercih ettiğini söyledi.

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Polatoğlu, Türkiye’deki pistlerin kar kalitesi bakımından dünyanın en önemli merkezlerinden daha iyi olmasına rağmen yurt dışının tercih edilmesinin tesislerin bilinmemesi ve fiyatların yüksek olmasından kaynaklandığını belirtti. Türkiye’de kayak merkezleri denince Bursa- Uludağ, Bolu- Kartalkaya ve Erzurum -Palandöken’in akla geldiğini kaydeden Polatoğlu, bu üç merkezin dışında Türkiye’de 48 tesisin daha bulunduğunu, 50 yeni merkezin daha proje ve yapım aşamasında olduğunu dile getirdi.

Geçen yıl Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne (TÜRSAB) bağlı seyahat acentalarıyla kayak yapmak için 30 bin kişinin yurt dışına gittiğini, herhangi bir tur şirketiyle gitmeyenlerle sayının çok daha fazla olduğunu anlatan Polatoğlu, “Uludağ, Kartalkaya ve Palandöken’in dışında 48 kayak merkezi daha var. Bunlar bilinmediği için, bu 3 merkezde fiyatlar sömestir tatilinde 3’e katlandığı için kayakseverler bir gecelik fiyata yol ücreti dahil bir hafta yurt dışında tatile gidiyor” dedi.

Kayakseverlerin yurt dışını tercih etmesinin Türkiye’deki tesislerin yeterince bilinmemesi ve bilinen tesislerde de fiyatın çok yüksek olmasından kaynaklandığını kaydeden Cem Polatoğlu, “Her sene onbinlerce Türk kayak yapmak için milyonlarca Avro harcayarak yurt dışına gidiyor. Geçtiğimiz yıl sadece Courchevel’e 3 bin 500 Türk kayaksever gitti. Kişi başı ortalama 3 bin Avro harcama ile 10 milyon Avro’nun üzerinde döviz Fransa’ya akmış. Haftalık ortalama tur fiyatının 300 Avro olduğu yurt dışında bilinen en ucuz kayak merkezlerine sahip Bulgaristan’a ise 8 bin 500 Türk kayaksever gitti” diye konuştu.

Polatoğlu, Türkiye’de en fazla bilinen kayak merkezlerinin Uludağ, Kartalkaya ve Palandöken olduğunu, yüksek talep sebebiyle bu 3 merkezin gecelik fiyatlarıyla Bulgaristan’da uçak bileti dahil bir hafta tatil yapılabildiğine dikkati çekerek, “Yerli turist tatil planlarını okulların tatil olduğu döneme göre yapıyor. Kayak merkezleri en çok talebi sömestir tatilinde görüyor. Uludağ ve Kartalkaya’da sömestir tatili için bir gecelik rezervasyonlar 600 liradan yapılıyor. Bulgaristan’da ise yol dahil 300 Avro’dan bir haftalık rezervasyonlar yapılıyor” dedi.

Türkiye’nin kayak turizmde büyük potansiyeli barındırdığını, birçok şehirde pist ve telesiyej bulunmasına rağmen yeterince konaklama tesisinin bulunmadığını ifade eden Polatoğlu, kayak turizminde Türkiye’nin en büyük avantajının kar kalitesi olduğunu dile getirdi. Erzurum Palandöken, Kars Sarıkamış, Kayseri Erciyes gibi kayak merkezlerinde karın toz şeklinde yağdığına işaret eden Polatoğlu, “Yumuşak kar bir süre sonra buz haline döndüğü için piste sürekli yeni kar atmak gerekiyor. Kayakçılar buz tutan pistleri tercih etmiyor. Toz halinde yağan karda buzlanma söz konusu olmadığı için tercih ediliyor. Bu kar kalitesi tesislerle desteklemesi halinde Alp Dağları’ndaki tesislere rakip olabilir” açıklamasında bulundu.

– Şehir otellerini tercih etsinler

Türkiye’nin hemen her bölgesinde kayak merkezlerinin bulunduğunu, merkezlerin büyük bölümünde konaklama imkanı bulunmadığını söyleyen Polatoğlu, kayakseverlerin yüksek bedeller ödeyerek kayak merkezlerindeki otellerde kalma yerine daha ucuz olan şehir otellerini tercih etmesini önerdi. Kayak merkezlerin büyük bölümünün şehir merkezinin bi kaç kilometre dışında olduğuna değinen Polatoğlu, şunları kaydetti:

“Erzurum’da kayak merkezi olarak bir tek Palandöken var diye biliniyor. Oysa Erzurum’de çok kaliteli 2 kayak merkezi daha var. Gecelik 20-50 liraya şehir otelinde kalarak bu tesislerden yararlanma imkanı var. Aynı şekilde Kayseri’de, Erzincan’da, Bingöl’de, Bitlis’de şehir otellerinde kalarak birkaç dakikalık araba yolculuğuyla gitmek mümkün.